-  Kurumsal  -  Reklam  -  İletişim 26 Nisan 2024 Cuma
       Güncel  -   Siyaset  -   İlçeler  -   Eğitim  -   Güncel  -   Magazin  -   Spor  -   Sağlık  -   Diğer  -   Kültür Sanat  -  
 
      
 
Başlıksız Belge
  BABA VE OĞUL 20.10.2016
Ziya Karatekin  /  Çiftlikköy Yazıları
 Yazarın Diğer Yazıları
 KENTİN YAPAY DÜNYASINDA İNSANİ OLANA DOĞRU-II
 KENTİN YAPAY DÜNYASINDA İNSANİ OLANA DOĞRU
 KÜTÜPHANE VE MEDENİYET
 LİYAKAT
 AKİF
 SİNİR UÇLARIMIZLA OYNAYAN TERÖR
 BİRLİK RUHU
 'ESKİLERİN MASALLARI' VEYA KENDİMİZLE YÜZLEŞME
 (15 TEMMUZ ORDU MİLLET DESTANI'NDAN) SELA
 (15 TEMMUZ ORDU MİLLET DESTANI'NDAN)
 15 TEMMUZ ORDU MİLLET DESTANI'NDAN
 (15 TEMMUZ ORDU MİLLET DESTANI)
 BABA VE OĞUL
 MAHALLİ YAKLAŞIMLA EVRENSEL OLAN KAVRANIR MI?
 ANLAMAK
 LİYAKAT + PERFORMANS = KALİTE
 15 TEMMUZ MUHASEBESİ
 ILIMLI İSLAM PROJESİ YAHUT KAPİTALİZME YENİ YOL ARKADAŞI
 15 TEMMUZ'DA NE OLDU? (2)
 15 TEMMUZ'DA NE OLDU?
 ANLAMAK
 ALGI VE GERÇEKLİK
 O BİR KAHRAMANDI
 TARİH VE EDEBİYAT
 KÜTÜPHANE VE MEDENİYET
 HOCA
 BİR KİTABIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
 EBR-İ NİSAN VE ZEHİRLENEN DÜNYA
 FELAKETLER KARŞISINDA SINANMA
 AKREBİN KISKACI YAHUT CİNS ATLAR
 LİYAKAT
 ÜÇÜNCÜ DALGA
 MAHALLİ YAKLAŞIMLA EVRENSEL OLANA ULAŞILIR MI?
 TÜRK ŞİİRİNDE AŞK
 TÜRKÜ TADI
 SON BİR SÖZ VEYA HANGİ GERÇEKLİK?
  ŞİİRİN ZORUNLULUK OLMASI VE OLUŞUM EVRELERİ (2)
 ŞİİRİN ZORUNLULUK OLMASI VE OLUŞUM EVRELERİ
 Tarihsel Macera
 ŞİİR VE GERÇEKLİK (1)
 DELİ GÖMLEKLERİ
 ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ
 KALİTE
 EV
 ALGI VE GERÇEKLİK
 KÜLTÜR SANAT KENTİ YALOVA
 YALOVA' YA " FESTİVAL KÖYÜ" ÖNERİSİ
 ALGI VE GERÇEKLİK
  HEMŞERİLİK
 DELİ GÖMLEKLERİ
 EŞYANIN HAFIZASI
 EV
 TURİZM HAFTASI
 KÜTÜPHANE VE MEDENİYET
 Yeni eğitim öğretim yılının düşündürdükleri
 TÜRKİYE TASARIMI VE TÜRKİYE'NİN SEÇİMİ
 KENTİN YAPAY DÜNYASINDA İNSANİ OLANA DOĞRU-II
 YALOVA'DA ÇINARIN DALI KESİLMİŞTİR
 YENİ BİR YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
 ÇİFTLİKKÖY'ÜN BORULARI
 Değerli dostlar,
 TARİHİ YENİDEN ANLAMAK ÜZERİNE
 

(15 TEMMUZ ORDU MİLLET DESTANI'NDAN)

 

BABA VE OĞUL

 

                             'Paletler mi büyük, ellerim mi

                             Namlular mı yoksa yüreğim mi'

 

 

15 Temmuz gecesi

Sıkılmış yumruklar yapıyordu tarihi

Kan kıyamet  bir gece  yarısında

Ölüm kusan jetler

Bombalar

              toplar

                      tüfekler

Bilumum mekanize mürtetler

Yazıyorken ihaneti

 

Ruhları devşirilmiş hayın sürüsü

Milletin silahını milletine döndürdü

Tankları üstüne sürdü

 

Kan kıyamet  bir gece  yarısında

Utancın ve onurun tarihi birlike yürüyordu

Ve yürüyordu karanlık,

Boğmak için filizlenen umudunu Millet'in

Gecenin tekinsiz sularında

 

Film gibi akıyor

Tarifsiz bir hızla değişiyordu zaman

Öyle olduğundan fazla, öyle kocaman

Ve öyle büyüktü ki her şey

                  kabına sığmayan yürekler nazarında

 

Sığmıyordu zamana vesselam

Sığmıyordu içi içine çocukların

Ve öyle büyüktü ki elleri

Öyle kocaman...

 

Bir çocuk sordu babasına:

Namlular mı büyük yüreğim mi?

Tutamıyorum baba,

                              zaptedemiyorum,

Söyle, nereye koyacağım yüreğimi?..

 

Ve binlerce yürek

Çırpınıp çınlıyorken üstünde Boğaziçi'nin

Yürüdü on beş yaşın baharında bir çocuk

Kollarının arasından kurtulup babasının

Bir atmaca gibi atıldı ileriye

 

Yürüdü tutuşan alev renkli tan yerine

Tekmil zırhlı birlikler gibi kendinden emin

Yürüdü paletlerin, namluların, mermilerin üstüne

                                                yürüdü dönmemecesine

Büyüyerek uğuldayan rüzgarıyla

                                                yürüdü

Ve yürüdükçe ardınca dönüştü binler,

                                                     on binler,

                                                        bir onulmaz tufana

 

Dönüverdi neden sonra bir zaman

                                      yiğit yüzlü bir er kişi olarak

Dönüverdi yüzünde tarifsiz aydınlıkla

Göğsünde açan yedi veren gülleri...

Kana kana içerek şehadet pınarından

 

Açtı kollarını baba yeniden kucakladı oğlunu

Çınladı kulağında oğlunun sesi:

"-Tutamıyorum baba, zaptedemiyorum

Söyle, nereye koyacağım yüreğimi?"

 

Aldı yüreğini baba, koydu yüreğinin üstüne

Başını gömdü göğsüne

Gözünden cıva gibi bir damla sızıverdi

Ve neden sonra bir nefes çekti tâ derinden

Gerilmiş yay gibi kollarını açarak

Bir tazı gibi kıvrak

                         yerinden fırlayarak

Atıldı üzerine ihanet çetesinin

Göğsünü siper edip hayın kalkışmasına

Barikatlar üzerinden küheylan gibi uçarak

Tutup elleriyle bir bir büküyordu adeta namluları

 

Alevler, közler ve barutlar içinden akıp geçerken

Akıyordu içinden sıcacık tuhaf bir şey

Tarifsiz bir ışığa doğru koşarken

Oğlunu düşlüyor

                        ve biraz üşüyordu

 

Yıkıldı yanına sonra

                       dev bir ağaç gibi

Yıkıldı derin uğultuyla

Örtmek istercesine dallarıyla

Kapandı kollarıyla

                        oğlunun üzerine

Doğrulmadı bir daha!..

 

Kan kıyamet  bir gece yarısında

Utancın ve onurun tarihi birlikte yürüyordu

 

      Köşe Yazarları

Ayhan Polat
Kalemin Gölgesi

‘Ahde Vefa Gecesi’nden alnımızın akıyla çıktık
İdris Durmuş


GÜNDEM SU
Süleyman Çelebi
Çeşni

Emanet ne demektir?

Copyright © 1995 - 2024
       Güncel  -   Siyaset  -   İlçeler  -   Eğitim  -   Güncel  -   Magazin  -   Spor  -   Sağlık  -   Diğer  -   Kültür Sanat  -  

Yalova Haber  -  Çiftlikköy Haber  -  Çınarcık Haber
 
Bu sitede yer alan tüm metin, resim ve içeriğin hakları www.ciftlikkoy.com.tr'a aittir. Haber, yazı ve fotoğraflar hiç bir şekilde kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz. Kullanılması halinde yasal işlem başlatılır!