-  Kurumsal  -  Reklam  -  İletişim 18 Nisan 2024 Perşembe
       Güncel  -   Siyaset  -   İlçeler  -   Eğitim  -   Güncel  -   Magazin  -   Spor  -   Sağlık  -   Diğer  -   Kültür Sanat  -  
 
      
 
Başlıksız Belge
 Anasayfa    >  Siyaset
  Güler, 'Siyasetten kopmadım, buradayım'   08.10.2019  
   Cumhuriyet Halk Partisi 31 Mart 2019 Çiftlikköy Belediye Başkan Adayı Nedim Güler, 6 aylık bir aranın ardından sessizliğini Çiftlikköy Gazetesi’ne yaptığı açıklamayla bozdu.
   

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Ayhan Polat’ın sorularını yanıtlayan Güler, ‘Siyasetten hiçbir zaman kopmadım, kopmam. 31 Mart Mahalli Seçimlerinden sonraki 6 aylık sürede, bedenimi, beynimi dinlendirdim. Araştırdım, okudum. İşlerimi toparladım, eşime ve kızıma zaman ayırdım’ sözleriyle sorularımı yanıtlamaya başladı.   

Polat; 31 mart sonrası Nedim Güler ne yapıyor?

Güler, ‘Yoğun bir seçim kampanyası geçirdim. Ondan önce yaklaşık 4 sene ilçe başkanlığım görevim oldu. Arkasında da yaklaşık 5-6 ay gibi bir sürede yerel seçim maratonu geçirdim. Seçimden sonraki altı ayı nasıl geçirdin diye sorarsanız; kendimi, hem fiziken hem zihnen dinlenmeye verdim. Onun dışında vatandaşlarımız ile iç içe, onların da seçim ile ilgili görüşlerini, önerilerini, eleştirilerini dinledim. Vatandaşlarımızın fikirlerini aldım. Çünkü, ben siyasette şuna inandım; siyasetçinin bir hedefi, bir yol haritası olabilir ama burada asıl önemli olan vatandaşın isteğidir. Bu bağlamda bu süre zarfını onların görüşlerini, fikirlerini dinleyerek geçirdim. Parti içinde yaptığımız toplantılarda da seçimi değerlendirdik, nerelerde iyi şeyler yaptık, nerelerde hatalar yaptık, nerelerde daha iyi olabiliriz, bunlar üzerine kafa yorduk. Bunun dışında da araştırma ve takip etme aktivitelerinde bulundum. Çiftlikköy’deki vatandaşlarımız bize muhalefet görevi verdi. Bu görevin de en az belediye başkanlığı kadar ciddi bir sorumluluğu var. Bize ‘5 sene boyunca belediye meclisinin yaptığı çalışmaları, icraatlarını kontrol edin, yeri geldiği zaman müdahale edin’ dediler aslında. Belediye meclis üyesi arkadaşlarım vatandaşın temsilcisi olarak bu görevi yerine getiriyor. Belediyenin yaptığı işleri değerlendiriyoruz. Buradaki amacımız da şu; Çiftlikköy’ün daha iyi bir yere gelmesi ve bunun için bizim ne gibi katkılarımız olabilir. Asıl hedefimiz bu.’ 

Polat; Nedim Güler, başarılı bir seçim geçirdi ve bu bağlamda da CHP için sembol bir isim oldu diyebilir miyiz? 

Güler,‘Her ne kadar Çiftlikköy küçük bir yer olsa da, ben de Çiftlikköy’de doğmuş büyümüş olsam da tanınma konusu zor bir konuydu. Çünkü Çiftlikköy çok kozmopolit bir yer. İlk başlarda tanınmamız %10 civarındaydı. Daha sonrasındaki zamanlarda kat be kat fazlalaştı. Seçim sonrası halkın sempatisini kazandığımız aşikar. Bize oy vermeyen 15 bin kişinin de sempatisini kazandığımızı gördük. Çiftlikköy’de şunu görüyorum, Cumhuriyet Halk Partililer dışında da diğer partilere oy vermiş olan vatandaşlarımızın da sempatisini kazandığımı görüyorum. Aday olarak tanındığımı, sempati topladığımı düşünüyorum. Edindiğim gözlemler o yönde. Bizi sevindiren de bu oldu. 

Seçmen 31 Martta bazı siyasilere kırmızı kart gösterdi. Bazı siyasilere de 5 sene daha hizmet hakkı verdi. Seçmenin bana verdiği mesaj ise; ‘umut vaat ediyorsun, ileriye doğru devam et’ şeklinde oldu.  

 

Polat: ‘CHP’nin Çiftlikköy Kongresi ne zaman olacak?’

Güler,‘Öncelikle partide bir kurultay süreci başlayacak, elimize net bir takvim ulaşmış değil, edindiğimiz bilgiye göre 2020’nun Nisan-Mayıs ayları gibi Büyük Kurultayın olması gündemde. Tahminimce yıl sonu ya da 2020’in ilk ayında ilçe kongresi akabinde il kongresinin olacağına inanıyorum. 

Polat; Siyasetten şu an için kopuk musunuz? Parti bir göreviniz var mı, üyeliğiniz devam ediyor mu?

Güler,‘Cumhuriyet Halk Partisi üyesiyim, partide aktif bir görevim yok şuanda, ancak görevleri bize vatandaş verir, parti içinde de aynı şekilde. Sizin bir yol haritanız olabilir ancak görevi üyeler verir. Dolayısıyla ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir ‘neferiyim’, nerede ihtiyaç varsa görev almaya her zaman hazırım, bu ilçe başkanlığı oldu, belediye başkan adaylığı oldu, yarın başka bir görev olabilir, o görevleri de seve seve en iyi şekilde yapmaya çalışırım. Kopmadık, aksine çok daha tecrübeli, çok daha kendini hazırlamış şekilde hazırız. Bu seçim döneminde teknik olarak hazırlığımız çok yoktu, bu durum bizim dezavantajımız oldu. Önümüzde dört yıllık bir zaman zarfı var.’

Polat; ‘Bu 6 aylık dinlenme dönemi eksiklerinizi görme açısından size ne kattı?

Güler, ‘Yerel seçim süreci özellikle küçük yerlerde çok fazla değişken dinamiklere sahip. Bu dinamiklerin bazılarına hazırlıklı bazılarına değilsiniz. Örneğin İYİ Parti ve CHP ittifakının Çiftlikköy’de olmaması bu bağlamda sandığa yansıdı. Dolayısıyla biz de bu durum üzerine tahminler, fikir yürüttük, ancak bu tür bir durum hazırlıklı olabileceğiniz, elinizde olan bir şey değil. 2024’e kadar zamanımız var hem kendimizi, hem vatandaşın gözünde hazırlanmamıza. Vatandaşın güvenini boşa çıkartmamak gerekli.’

Polat; ‘Çiftlikköy İlçe başkanlığı yapma fikriniz var mı?’

Güler,‘Daha önce de adaylığımı koymadım, istişareler yaptık. Partililerin, ekip arkadaşlarımın fikirlerini almadan ‘ben adayım’ demem. Bir şekilde görev verirlerse her görevi de yapmaya hazırım.’

Polat; ‘Mahalli Seçimlerin üçerinden 6 ay bir süre geçti. Bu süre zarfında Çiftlikköy Belediyesi’nin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

Güler,‘Yeni bir belediye başkanı seçilseydi, 6 ay değerlendirme yapmak için çok kısa bir süre derdim. Çünkü kurumsal yapıya adapte olmak, değiştirmek kolay bir şey değil. Çiftlikköy’de geçmiş dönemde görev yapan arkadaşımız tekrar seçildi, dolayısıyla onlar için 31 Mart ve 1 Nisan arasında hiçbir fark olmadı. Çiftlikköy’de değişen bir sistem yok, değişen bir yönetim anlayışı yok. Gördüğüm kadarıyla aynı sorunlar devam ediyor. 31 Mart’tan önce vatandaşa karşı şeffaf olmayan, açık yürekli olmayan bir belediye ile karşı karşıya idik. Şimdi de aynı şekilde devam ediyor. Şöyle örneklendireyim; meclis toplantılarının halka açık olması gerektiğini, sosyal medya üzerinden yayınlanması gerektiğine herkes inanıyor ve birçok büyükşehir belediyesi bunu uyguluyor. Çiftlikköy Belediye Meclisine verilen önergeye karşın alt yapı eksikliği nedeni ile gerçekleştirilemeyeceğini söylemelerine rağmen, bir ay sonra belediye başkanı, belediye personeli ile facebook’tan canlı yayın yapıyor. Demek ki çok da alt yapıya ihtiyaç duyulan bir sistem değilmiş. Belediye Meclis Toplantısını yayınlamaktan, bunu halk ile paylaşmaktan imtina eden bir belediye yönetimi var. 31 Mart’tan önce de böyle idi sonra da böyle.

Polat; ‘Vatandaş neden 31 Mart’ta cezalandırmadı o zaman?’

Güler,‘Oy oranlarına baktığınız zaman; AK Parti’nin ve MHP’nin topladığı oy oranlarının geçen dönemki oy oranlarına ulaşamadıkları görülüyor. Şurası da bir gerçek ki Çiftlikköy’de yaşayan her 10 kişiden altısı bu yönetime ‘hayır’ dedi. Farklı kişilere yöneldiler. Tabi ki yerel seçim konjonktürü ile siyasi konjonktür ile vatandaşın konjonktürü bir değil. Belki diğer adaylara güvenemediler ama AK Parti’nin aldığı oy oranı, Çiftlikköy halkının yönetime olan beğenisini yansıtan bir oy oranı değil. Belediye ile ilgili hayal kırıklıkları devam ediyor. Silpagar döneminde doğru işler yapıldı mı; yapıldı, eksik mi; eksik. Zaten eksik olmadığını düşünsek aday olmayız. 

Benim düşüncem ve ümidim şu; Çiftlikköy’ün iyi bir yerde olması, Çiftlikköy’ün iyi bir yerde olması için, Çiftlikköy’ün iyi yönetilmesini isterim. Çiftlikköy Belediyesi yönetiminin başarısızlığını istemem. Ama ne yazık ki gördüğüm kadarı ile Çiftlikköy halkının muzdarip olduğu sorunlar hala devam ediyor. İsterdim ki; bu halk tekrar güven duyup görev verdiği için, yönetimin daha iyi şeyler yapmaya çaba göstermesini. Mantık bunu söyler ama ne yazık ki belediye olarak kendini salmış bir yapı içerisindeyiz. Açıkçası seçimden sonra Çiftlikköy için ne yapıldı diye soracak olursak; karşımıza iki, üç madde çıkıyor. 1.’si, yıllardır yapılmayan Mehmet Akif Ersoy ve Sahil Mahallesi arasındaki üst geçite asansör kondu. 2.’si, sahildeki aşınmış tartan pisti değiştirildi. Şimdi de yeni ek hizmet binası için çalışılıyor. Onun dışında Çiftlikköy’ün kalıcı sorunları ile ilgili kalıcı hiçbir adım atıldığını, proje sunulduğunu açıkçası görmedim. Seçimde sunulan ‘cafçaflı’ projelerin birçoğu ile ilgili beyanat ya da bir gelişme de duymadım. Duyacağımı da sanmıyorum, duymayı isterdim evet ama şu altı ayda ‘çalışmaya başladık’, ‘adım attık’ gibi herhangi bir haber görmedik. Yapılan işler de saydıklarım. Çok basit, sıradan, rutin hizmetler. Duyduğumuz icraat yeni hizmet binası için yer kiralandığı ve onun ile ilgili bir tadilat çalışması yapıldığı. Bir de arada sırada ‘Sayın Belediye Başkanını’ törenlerde vesairede görüyoruz. Onun dışında Çiftlikköy Belediyesini ciddi bir çalışma içerinde olduğu bir yer görmedik henüz. 

Polat; ‘Eti Bank Tesislerinin, 31 Mart Seçimleri öncesi Yalova Üniversitesine devrini nasıl değerlendiriyorsunuz?’

Güler,‘Açıkçası bu vaadi çok gerçekçi bulmadım. Seçime 2 gün kala bu açıklamanın yapılmasını ne gerçekçi ne de doğru buldum. Nitekim ETİ Bank arazisinin bulunduğu bölgenin Çiftlikköy halkına açılması gerektiğini düşünenlerdenim. Herhangi bir kuruma değil, Çiftlikköy Belediyesi’nin olmalı tesis. Zamanında orayı farklı kurumlar istedi. Farklı amaçlarla, farklı kurum ve kuruluşlar istedi ama tüm kuruluşların ortak fikri şu idi; ETİ Bank Tesislerini kendi kurumları için kullanacaklar, sadece tek bir kurum Çiftlikköy halkı için kullanır; o da Çiftlikköy Belediyesidir. Dolayısıyla bu tesisler ‘amasız’, ‘fakatsız’  Çiftlikköy belediyesinin olmalı. Bunun yöntemi bulunabilir. 20 yıllık bir mevzudan bahsediyoruz; daha önce Çiftlikköy Belediyesi muhalefet belediyesiydi, önüne engeller kondu. Yaklaşık 6 yıldır iktidar partisini güdümünde olan bir belediye ama ne hikmetse belediyenin ya da Çiftlikköy halkının kullanımına sunulmuyor. Yalova Üniversitesi’nin oraya ne yapacağını bilen var mı, üniversite orada ne yapacak? Aldığınız cevap; proje hazırlanıyor, çalışmalar sürüyor. İyi de nedir, açıklandığını duymadık. Tekrar söylüyorum, ne yapılırsa yapılsın orası Çiftlikköy Belediyesi’nin olmalı. Benim orası ile ilgili planlarım, projelerim de vardı. ETİ Bank Tesisleri bir kent parkı haline gelmesini sağlamak. Tamamen Çiftlikköy ve Yalova halkının kullanımında olması, bakımının onarımının Çiftlikköy Belediyesi tarafından yapılması. İçinde mesire alanı, plajı bulunması idi. Onun dışında inşaatlaşmaya izin vermeden kullanılması idi. 

Şunu sormak istiyorum; Yalova’da ve Çiftlikköy de aileniz ile zaman geçirebileceğiniz bir yer var mı? Yalova Üniversitesi’nin oraya ne yapacağını bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum açıkçası. Ne yaparlarsa yapsınlar şu olacak, insanlar sahilde yürüyecekler ETİ Bank tarafına geldikleri zaman karşılarına ‘duvar’ çıkacak. 

Polat, ‘Çiftlikköy Belediyesi’nin hizmetlerini nasıl buluyorsunuz?’

Güler,‘Seçim döneminde vaat edilen çok projeler var. Bizim de hatırı sayılır derecede projemiz vardı, diğer adayların da keza Ali Murat Silpargar’ın da birçok projesi var. Mevcut başkanın vaat ettiği projeleri yerine getirmesini istiyoruz. Çiftlikköylü bir vatandaş olarak‘ keşke vaatler yerine getirilebilse’, ‘keşke yapabilse’ diyorum. 

Ama ne yazık ki Çiftlikköy Belediyesi’nden böyle bir yaklaşım görmüyorum ve bunu kaldırabilecek yatırım potansiyeli olduğunu da görmüyorum. Çiftlikköy Belediyesi’nin mali durumuyla ilgili hala bir bilgimiz yok. Şehirdeki tüm belediyelerin borçları konuşuluyor ama Çiftlikköy Belediyesi’nin borçları ne kadardır, bilinmiyor. Sorsanız bununla ilgili sağlıklı bir kaynak var mı, ne yazık ki yok, kimse bilmiyor.’ Dedi.  

Polat: Çiftlikköy Kapalı pazar yerinde bir köylü pazarı oluşturuldu, bu pazara bakış açınız nedir?

Güler, ‘Gerçek üretici olan kişiler yer alıyorsa, bu durumdan üretici de memnun olur, vatandaş da memnun olur. Bölgemizde tarımı geliştirmek herkesin istediği şey, üreticilerimizin, çiftçilerimizin yeni pazarlar bulması, ürettikleri doğal ürünleri satabilecekleri bir yerlerinin olması tabi doğru bir hamle. 

Polat: Bu pazarı yeterli buluyor musunuz?

Güler,‘Yalova ve Çiftlikköy’ün tarımsal potansiyelini değerlendirmek, geliştirmek lazım. Bu potansiyeli değerlendirdiğiniz zaman bir şeyler elde edersiniz. Daha iyisi olur mu derseniz, olur. Ama buradaki ana fikir, yapılmak istenen iş üreticiyi kalkındırmak olduğuna göre normal ölçekte kalması zaten yerinde bir davranış. İşin içine pazarcılık ve diğer esnaflık türlerinin girmesi çok doğru bir davranış teşkil etmiyor. Böyle bir hareket işi temel mantığından uzaklaştırır.

Polat: Metin Dağ döneminde Pazar yerinde bulunan dükkanlar boş ve virane bir şekilde idi. Şu anda baktığımıza dolu olan dükkan sayısı boş olandan daha çok, siz bunu neye bağlıyorsunuz?

Güler,‘Pazar yeri ilk kurulduğu zaman, orada yalnızca pazar alanı vardı. Şuanda pazar yerinin hemen yanında büyük bir alış-veriş merkezi var. Hemen önünde büyük bir hastane var. Çevresindeki yapılaşma çok ciddi bir şekilde arttı. Pazar yeri bir çok ilçeden önce hizmete girdi. Hizmete girdiği esnada ‘burası nasıl yaşayacak bir yer olacak ?’, hem pazarcı esnafının, hem çevredeki esnafın işleri nasıl daha iyi olur gibi şeyleri çok hesap edilmedi gibi görüyorum. Çiftlikköylüler şunu gördü, Pazar olduğu gün belli bir hareketlilik var, onun dışında bomboş bir arazi idi. Yakın zamanlarda Sosyete Pazarı geldi. Akabinde ‘köylü pazarı’ açıldı. Şimdiki görüntü, eskiye göre nispeten hem görüntü olarak, hem de ekonomi olarak daha iyi ‘ama yeterli mi derseniz’ değil. 

Eğer bir Pazar yeri yapıyorsanız, 7/24 yaşayan bir yer olması gerekiyor. Boş dükkan olmaması gerekiyor. O bölgede bulunan esnafa ‘işler nasıl diye’ sorulduğu zaman ‘çok şükür, iyiyiz’ demeleri gerekiyor. Ne yazık ki seçim döneminde de, evimin o bölgeye yakın olması nedeni ile şimdi de, esnaf ile ne zaman konuşsam, hepsi bir şekilde çarkı döndürmeye çalışıyor. Bu neden ile o bölgenin tam verimli bir şekilde değerlendirildiğini düşünmüyorum. Pazar yeri 7/24 nasıl canlı bir yapıya kavuşur; Bu işi mutlaka belediyenin desteklemesi lazım. Çünkü Pazar yerleri vatandaşın, bölgenin nabzıdır. Örneğin Yalova’nın nabzını tutmak istediğinizde, Pazar yerine gidersiniz; ekonomik durum nasıl, pazardan anlarsınız. Ama ne yazık ki sadece pazar kurulduğu zaman iş yapan, hayatını sürdürmeye çalışan esnaflar var Çiftlikköy Pazar yerinde. 

Açıkçası benim bu alan ilgili projem çok farklıydı, inşallah 2024’ten sonra gerçekleştiririz. 

Polat; İmamoğlu ile ilgili düşünceleriniz nedir?

Güler,‘Son yaşadığımız bir yıllık dönemi değerlendirdiğimde, Türkiye’de siyasetçiye bakış açısının değiştiğini düşünüyorum. Bunu bire bir seçim döneminde yaşamış biri olarak söyleyebilirim. 

1. olarak şunu gördük ki siyasette yeni yüzlere ihtiyaç var. 2. ise; bağıran, çağıran, kızan, azarlayan politikacı yerine, insanları kucaklayan politikacıya ihtiyaç var. 3.; ayrıştıran, bölen, saflara ayıran değil, her kesimi kucaklayan politikacılara ihtiyaç var. 4; tatlı dile ihtiyaç var. 5.; gerçekten araştırarak, geliştirerek bir şeyler vermeye çaba sarf eden politikacılara ihtiyaç var. 6. ve en önemlisi; şeffaf, hesap verebilen politikacılara ihtiyaç var. Ekrem İmamoğlu, seçim döneminde bunu Türk Halkına İstanbul gibi seçim kazanması zor bir yerde bir değil, iki defa seçimi kazanarak gösterdi. Bir çok farklı görüşten insanları kucaklayarak bunu ispatladı. Son bir yıllık süreçte Ekrem İmamoğlu’nun, onun ile birlikte birçok CHP’li Belediye Başkanı’nın vatandaşa yeni bir alternatif olduğunu gördüm. Bu alternatif de kızan, bağıran değil, herkesi kucaklayan bir alternatif.

Polat; İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin Meclis çoğunluğu AK Parti’de sizce başarılı olabilecek mi?

Güler,‘Meclis çoğunluğu bazen başkan için bir dezavantaj yaratabilir ancak burada, ümit ediyorum ki halkın yararına yapılacak, doğru yapılacak işlerde halkı karşısına alacak bir tavır takınmazlar. Öyle olması gerekir. Örneğin; Çiftlikköy’de çoğunluk bizde olsaydı, başkanın yaptığı iyi işlere karşı çıkıp, kendimizi siyasi olarak intihara sürüklemezdik. Evet meclis çoğunluğu elinizi kolunuzu bağlayabilir bazı durumlarda ama yapılmak istenen işlerde sorun olmaz diye düşünüyorum. Vatandaşın belediye başkanından beklediği projelerdir ama Türk Halkı ilk olarak bir sıcaklık bekliyor. Özellikle küçük yerlerde, çoğu projelerin ikinci, üçüncü planda kaldığı da oluyor. Dolayısıyla Ekrem İmamoğlu’nun, Mansur Yavaş’ın ve nice arkadaşımızın başarısı buradan geliyor.

 

Polat; 31 Mart 2019 Mahalli Seçimler öncesi size ‘Çırak eleştirisi yapıldı. Sonuç ortada, bu eleştiriye bir cevabınız var mı?’ 

Güler,  ‘Seçim öncesi atışmalar oluyor bunlar. Siyasetin içerisinde olan şeyler. Bununla ilgili çok güzel atasözlerimiz var ‘boynuz kulağı geçti’ diye. Kişisel bir durum olarak görmüyorum bunu. Rakiplerimi de her zaman değer vermişimdir. Bu siyasi bir yarıştı, Metin Dağ da benim aldığım sonuçtan mutludur. Benim böyle bir oy almamdan rahatsız olduğunu düşünmüyorum açıkçası, benim ondan fazla oy almam onu da sevindirmiştir. Seçim atmosferinde bu tarz şeyler normaldir. Ben de mesela ‘okey ve sahte okey’ demiştim adaylar için. Futbolda nasılsa, sahada olan sahada kalıyorsa, seçim döneminde de seçimde olan seçimde kalır. 

Metin Dağ, Yalova siyasetinde uzun yıllar bulunmuş bir isimdir, yaşça da benden büyük olduğu için saygıda kusur etmem. Bir siyasi yarışa girdik, bitti. Dostluk, komşuluk baki kalır. Ali Murat Silpagar’ı da makamında ziyaret ettim. Hatta bazı konularda karşılıklı görüş alış-verişinde de bulunduk. Bazı projeler ile ilgili kendisi ile tekrardan görüşmek isterim açıkçası. Çünkü benim de gördüğüm birtakım eksiklikler var, bunları kendisine sunmak isterim. Kendisi zaten demiş; sunabilirler diye, ben de ilk önerimi sizin aracılığınız ile yapmak istiyorum; Çiftlikköy’ün deprem ile ilgili bir planlama eksikliği var, Türkiye’deki hiçbir belediyenin buna hazır olduğunu görmüyorum. Çok ciddi eksikler var. İvedilikle toplanma alanları, İmar Planları konusunda depremsellik çalışmasını yapması lazım, mümkün olan en kısa süre de çalışılmaya başlanması gerekli. Gerekli yerlere, gerekli başvurular yapılmalıdır. Deprem ‘eli kulağında’ beklemektedir. Seçim öncesi pek gündemde değildi. Ancak mevcut yönetimin bunu yapması gerekli. Deprem öncesi ve sonrasına, belediyenin tüm vatandaşları hazırlanması gerekiyor. En büyük görev burada belediyeye düşüyor. Katı arttırarak şehirleşme yapılmaz (dikine mimari). Asıl modern şehircilik afetlere hazırlanarak ve yaşam standartlarını yükselterek yapılır. Ne yazık ki bu zamana kadar bu yapılmadı.  Şehir Planlaması konusunda ciddi çalışmalar yapılmalı. Ben seçilseydim, yapacağım ilk iş bu olurdu. 

‘Çiftlikköy’de olası bir afet durumunda ne yapabiliriz’ gibi konularda gerekli yerlerle, üniversiteler ile gerekli çalışmaları yapacaktım. 6 aylık, bir senelik çalışma ile Çiftlikköy’ün anayasasını oluşturacaktık. Buna deprem gerçeğini de katarak biran öce yapılması gerekiyor. Maddi külfeti olan bir iş ama bunu yaparsa elli sene Çiftlikköy halkının duasını alınır. Yeni makam odasına, aracına harcanacak para bence Çiftlikköy’ün afete hazırlanmasına harcanmalı, mevcut belediye başkasının kendisine göndereceğim ilk proje bu olacak.

 

Polat: ‘Muharrem İnce’nin önümüzde ki yıllarda yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimindeki adaylığı ne olur?

Güler,‘Muharrem İnce, Milletvekilimiz seçildi, Cumhurbaşkanı adayımız oldu. Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi’ni taşıyan insanlardan biridir Muharrem İnce. Kendisinin gelecekte Cumhurbaşkanı adaylığı ile yorum yapmam doğru olmaz. O kendisinin siyasi yol haritasıdır. Gönlümüzün istediği Cumhuriyet Halk Parti’sinden birinin Cumhurbaşkanı seçilmesi. Zaten kendi gerekli açıklamayı yapıyor. Önümüzde bir kongre var, biz de bu süreçleri takip ediyoruz. Muharrem İnce’nin başarısından rahatsız olmayız. Aksine seviniriz.

      Köşe Yazarları

Ayhan Polat
Kalemin Gölgesi

‘Ahde Vefa Gecesi’nden alnımızın akıyla çıktık
İdris Durmuş


GÜNDEM SU
Süleyman Çelebi
Çeşni

Emanet ne demektir?

Copyright © 1995 - 2024
       Güncel  -   Siyaset  -   İlçeler  -   Eğitim  -   Güncel  -   Magazin  -   Spor  -   Sağlık  -   Diğer  -   Kültür Sanat  -  

Yalova Haber  -  Çiftlikköy Haber  -  Çınarcık Haber
 
Bu sitede yer alan tüm metin, resim ve içeriğin hakları www.ciftlikkoy.com.tr'a aittir. Haber, yazı ve fotoğraflar hiç bir şekilde kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz. Kullanılması halinde yasal işlem başlatılır!