21 Haziran Pazar gecesi Çiftlikköy’de yaşanan kavga olaylarında darp edilen, evi ve aracı zarar gören Sadi Dinler olay gecesini ve sonrasında yaşananları anlattı.

Sadi Dinler Çiftlikköy Gazetesi’ne verdiği özel röportaj da 2,5 katlı müstakil bir ev olan evinde kalan işçilerin asla içki içmediklerini ve söylenen gibi mahalledeki bayanlara asla laf atmadıklarını belirtti.

Dinler,” Olay gecesi iftar öncesinde mahallelilerden telefon geldi. Oraya gelmemi istediklerini eve giren çıkanın belli olmadığını evde 20 kişi kaldığını söylediler. Şimdi de yayınladıkları mesajda 30 kişiye yakındır diye söylüyorlar ancak evde 10 üst katta 3 kişide alt katta kalmak üzere toplam 13 kişi kalıyordu.

Konuşmanın devamında iftardan sonra mahalleye geleceğimi belirtti. İftardan sonra teravih namazına gittim. Namazdan sonra telefonumda 11 tane çağrı olduğunu gördüm.  Geri aradığımda telefonu komşum açtı. Bana evdeki kiracıların evi yakıp yıktıklarını etrafa zarar verdiklerini söyleyerek ağza alınmayacak ifadeler kullandı. Meğerse evi yakıp yıkan etrafı talan eden komşum M.B. , oğulları ve beraberinde topladığı kişilermiş. M.B. ve oğulları ve beraberindekiler evde inşaatta çalışan kiracıları dövmüşler ayrıca iki kişiyi ikinci kattan aşağıya atmışlar. Geri kalanlar ise korkudan çatı katına çıkıp kapıyı üzerlerine kilitlemişler.  Olayda kiracılarımı darp etmişler ve ağır yaralamışlar, evimi darp etmişler duvarları, kapıları, camları kırmışlar ve içeride silah kullanmışlardır.

Ben olay yerine gitmeden önce ilk olarak polisi aradım ve olay yerini ekiplerin gönderildiğini öğrendim. Bu nedenle de ailemden kimseye olay yerine gideceğimle ilgili ailemden kimseye de bilgi vermedim. Olay yerine gittiğim de M.B. adlı şahsın evinin önünden geçerken beni gördüler ve yine ağza alınmaz hakaretler ederek üzerime yürüdüler ben de şahsı etrafındakilere sahip çıkmasını olayın daha fazla büyümemesi için uyardım. Bir anda bana 15-20 kişi vurmaya başladı. Bende can havliyle yakınımda olan ambulansın altına kafamı soktum kaburgalarıma bütün vücuduma vurdular. Polisin hemen havaya silah açmasıyla durdular ve beni ambulansa aldılar. Ambulansı taşladılar, tekmelediler yolunu kapattılar ambulansa da zarar verdiler. Sonrasında beni hastaneye götürdüler tedavi ettiler pansuman yaptılar.

Dinler,” Benim Kürtle, Lazla işim yok”

Olayın bir gün sonrasında bir anda algının milliyetçiliğe çevrilmeye başladığını belirten Dinler,” Beni Valimiz ve Kaymakamımız ziyaret etti. Bende hem kendilerine hem de çevremdekilere Kürt’le, Laz’la işim olmadığını söyledim. Ben Türk milliyetçisi bir insanım ancak benim evimde oturan insanlar ne alkol alırlar ne milletin karısına kızına laf atan insanlar değil. Zaten çocuklar sabah 7’de evden çıkıyorlar akşam 9’da eve giriyorlar ne zaman o yorgunlukla bu söylediklerini yapacaklar “ dedi.

“  Devletim benim hakkımı soracak “

Olay sonrası hastaneden aldığı sağlık raporunu ve ifadesini Cumhuriyet Savcısı’na kendi elleriyle verdiğini belirten Dinler,” Benim ırkçılıkla hiçbir alakam yok benim hakkımı kanun soracak benim hakkımı devletim soracak bir kişi bir şahıs veya bir topluluk benim hakkımı sormayacak. Ben ateşin üstüne suyu serptirdim maddi ve manevi bütün hakkımı kanunlar soracak. Günlerdir ben yataktan çıkamıyorum çalışamıyorum benim dünya kadar da zararım var bunun için de savcılığa başvurdum” dedi.

Dinler,” Mahalle sakinlerini yaptığı basın açıklaması tamamen gerçek dışıdır “ 

Olayla ilgili basında çıkan haberlerle alakalı basın açıklaması yapan mahalle sakinlerinin yaptığı açıklamayı da yalanlayan Dinler,” Öncelikle evimde 30 değil 13 kalmaktadır. Eğer 30 kişi evdeyse darp ettikleri insan sayısı neden 30 değildir.  Kiracıların evde alkol ve benzeri maddeler aldıkları belirtiliyor. Peki neden eve girdiklerinde evin içerisinde bir tane bile içki şişesine ya da ona benzer bir maddeyi bulunduran bir kapa rastlanmıyor. Çünkü kiracıların hiç biri içki içmiyorlar da ondan bulamadılar. Mahalle de ki bayanları lafla taciz ettikleri belirtiliyor bu çocuklar asla öyle bir şey yapacak kişiler değildirler ben bu çocukların yanına gidip geliyorum böyle bir durum asla yoktur “ diye konuştu.

İşte mahalle sakinlerinin basına ve kamuoyuna yayınladığı açıklama;

“ Yalova’nın Çiftlikköy ilçesinde 21 Haziran 2015 gecesi yaşanan olaylarla ilgili bazı yayın organlarında çıkan haberlerle ilgili basın ve kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur.
Olayın yaşandığı Kelebek Çayırı Mevkisi’nde bulunan iki katlı evde yaklaşık 1 yıldır ikamet eden 30’a yakın inşaat işçisi hakkında mahalle sakinleri uzun zamandır şikâyetçi oluyorlardı. Binada yaşayan işçiler, alkol ve benzeri maddelerin etkisiyle gürültü yapıp çevre sakinlerini rahatsız ediyorlardı. Bununla da yetmeyip mahalledeki kadınlara da “laf atarak” tacizde bulunan şahıslar, çeşitli defalar mahalle sakinleri tarafından uyarıldı fakat umursamadılar. Son yaşanan rahatsızlık verme olayı sonrasında mahalle sakinleri şahıslarla konuşmak için evin bulunduğu yere gitmiştir. Şahıslar ise, “Bu ev bizim biz burada istediğimiz şekilde otururuz” demesi üzerine olaylar çıkmış ve her iki tarafta da çok sayıda kişi yaralanmıştır.
Olay sonrasında bazı basın organlarında, “Kürt işçilerin evlerine saldırıldı” şeklinde çıkan haberler olayın etniksel bir olaya dönüştürülme çabasıdır. Mahallede hem Doğu’dan gelen Kürt kökenli hem de Karadeniz kökenli vatandaşlarımız bulunmaktadır. Aynı evde yaşayan inşaat işçilerinden rahatsızlık duyan mahalle sakinlerinin çoğunluğu da Kürt kökenlidir. Kavga olayında her iki grupta da Kürt kökenli insanlar bulunmaktadır.
Yapılan haberlerle olayı Kürt-Laz kavgasına çevirmek istenmesi üzücüdür. Olayın bununla yakından ve uzaktan alakası yoktur.
Mahalle sakinleri olarak biz; din, mezhep, dil, ırk, ayırt etmeden hep beraber arkadaş ve komşu olarak yaşıyoruz. Mahallenin ortasındaki rahatsızlık veren bekar evindeki gençler, huzuru kaçırıp ayrımcılık yapmaya çalıştılar.
Mahallede bugüne kadar asla etnik köken açısından bir ayrımcılık olmadığı gibi bugünden sonra da olmayacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Mahalle sakinleri. “